Prof. Dr. Yusuf Erbay’ın kaleme aldığı “Gerçeğin Efsanesi İnsan Bedreddin” adlı kitabın imza günü gerçekleştirildi.
2003-2011 yılları arasında Yalova Valiliği yapan Erbay’ın imza günü Yalova Kitap Evi’nde gerçekleştirildi. Vatandaşların ilgili gösterdiği imza gününe Erbay okurlarına kitabını imzaladı.
“YALOVA İNSANIYLA, ÇEVRESİYLE, DOĞASIYLA ÇOK SEVDİĞİM BİR YER”
Kent77’ye açıklamalarda bulunan Erbay, emekli olduktan sonra Yalova’ya yerleştiğini belirterek, “Uzun yıllar Yalova’da valilik yaptım. Yalova’dan ayrıldıktan sonra Ankara’da merkez valiliği görevi yaptım. Üniversiteye öğretim görevlisi olarak devam ettim. Daha sonra emekli olup üniversiteye geçtikten sonra da Yalova’ya geldim. Yalova insanıyla, çevresiyle, doğasıyla çok sevdiğim bir yer. Yalova’da yaşamaya başladım, üniversiteye gidip geliyorum. Yalova’da hayatımı sürdürüyorum” dedi.
“HOŞGÖRÜ TEMELLİ YAŞAMA MODELİ”
Kitabı hakkında bilgi veren Erbay, Şeyh Bedreddin’in Türk tarihinin önemli isimlerinden birisi olduğunu dile getirerek şöyle konuştu:
Türk tarihinin en önemli isimlerinden bir tanesidir Şeyh Bedreddin. Kazananların tarihi yazıldığı için kaybedenler önemsenmezler ve arka plana itilmeye çalışırlar ama Bedreddin’in efsanesi öyle büyük efsanedir ki o gerçeğin efsanesidir ve her 100 yılda ve her memleket bunalıma girdiğinde her Fetret döneminde Bedreddin’in bulduğu çözümler, onun getirmek istediği dünya görüşü tekrar karşımıza çıkar. O sayfalar arasından Bedreddin’in tekrar okur tekrar anlarız. Neden bu kadar önemli; bugün bütün dünyada kapsamlı bir birliktelik, hoşgörü temelli yaşama modeli aranıyor, işte o modeli 13., 14. Yüzyılda Anadolu’da kuran Rumilerin, Anadolu Müslümanlarının önde gelen birisidir. Belki de en önde gelenidir. Büyük bir devlet adamdır, sufidir ve büyük bir fıkıh alimidir.”
“BEN DE KENDİ HALİMCE BEDREDDİN’İ ANLAMAYA ÇALIŞTIM”
Şeyh Bedreddin’in düşüncelerinin bu gün dahi başvurulacak bir yapıda olduğunu söyleyen Erbay, bunu kendi halince anlamaya çalıştığını ve bunu da kaleme aldığını ifade ederek, “48 eseriyle birlikte. Özellikle 2012 yılında Türkçeye çevrilen 3 tane çok önemli eseri. Kendisi idam edilmesine rağmen Osmanlı coğrafyasında fıkıh kitabı olarak kullanılmıştır, Ahmet Cevdet Paşa’ya kadar. Herkes baktığı taraftan bir Bedreddin tanımlaması yapıyor. Bedreddin’in Türk edebiyatına kazandırdığı bir söz de vardır, ‘Ben de halimce Bedreddinem’ der. Ben de kendi halimce Bedreddin’i anlamaya çalıştım. O büyüklüğün bir tarafını açmaya, nasıl gördüğümü anlatmaya çalıştım” diye konuştu.
